Bazen metroda kitap okumaya başlarım.Kitap bitene kadar,etrafımdaki hiçbirşey okumadan yolculuk eden insanları kınarım.Japonya'da herkesin kitap okuduğu efsaneleri geçer aklımdan.Ama şuan bir kitap okumuyorum ve tüm Ankara rahat rahat yolculuk ediyor benim gözümle...
Yaşadığım şehri sevmeyenenleri ben de sevmiyorum.İnsanlar herşeyden kusur çıkarmaya bayılıyorlar.
Eğer bir gün hırsız girerse eve nasıl yakalayacağımı düşünmüştüm küçükken.Odama girince babam sanmış rolü yapıp bir bardak su isteyecektim.Huylanmayım diye suyu getirince hırsız bi bardak suyu yüzüne atcaktım!O ne olduğunu anlayamadan ben çoktan annemle babama haber vercektim.Olay olcaktım olay!!!Televizyonlara çıkcaktım!Küçükken böyle şeyleri düşünüp uyuyordum!
Gün içinde, Fatih Terim'in ''okazyon,in di tabele'' dediğini hatırlayıp kendi kendime gülüyorum,çok eğleniyorum.
Hangimiz o uçakta olmak istemedik ki...
Ben küçükken MİT lojmanlarının etrafında nöbet tutan askerlere el sallardım.Çok sevinirdim karşılık alınca.Hatta Yenimahalle Belediyesinin önündeki seymenlerede el sallardım.Bİ arkadaşım hala sallıyomuş.
Allahım!Alpay Erdem olmak istiyorum.Amin.
Facebookta insanlarla arkadaş sayısı yarıştırıyorum.Geçince benim arkadaş sayım yarıştıklarımı, rahat uyuyorum.Psikopata bağladığımı acil tedaviye ihtiyaç duyduğumu düşünüyorum.
Cümlelerimin çok düşük olduğunu söyleyen ilk insana,''Bu benim tarzım.''diyeceğim günü iple çekiyorum.