5 Nisan 2009 Pazar

Tüm Uyandırışlarım için Özür Mahiyetinde...


Sen mışıl mışıl uyurken kendi dünyanda, hatta uykunda iç geçirirken zaman zaman, bense seni izleyip duygularıma hakim olmaya çalışmaktayım... O minik burnun, ağzının hemen üstüne yerleştirilmiş bıyıklarının bütünlüğüne hayranlıkla bakmaktayım... O muhteşem bir çift yeşil gözü özlemekteyim sen uyurken... Ellerine bakarım, kıvrımlarına kollarının! Sen uyurken sıcaklığını hissederim taa en içimde. Dünyanın en güzelinin sen olma ihtimali yoktur kafamda, sensindir ki o zaten!
Yumuşacık göbeğini sevmek isterim, kocaman! Senin canın acımıyormuşcasına oynamak isterim ki aslında acır, bilirim! Ama dayanamam be canım kedim! Sen kaloriferin üzerinde göbeğini yan devirip uyurken dayanamam! Uçarak yanına gelirim, önce o koca kulaklı kafanı severim ki o hırsla hemen rahatsız etmeyeyim seni, bilirim birazdan dünyanın en sinirli hayvancağızına dönüşeceğini... Kızmam ki sana! Haklısın aslında! Uyurken birisi gelip göbeğime saldırsa... Neyse... Koca kulaklı kafandan sonra patilerine dokunurum usulca ki ne kadar narindirler, ne kadar ince görünürler bilir misin ki?! O koca göbeğini taşıyan desteklerin bunlar olduklarına inanmazdın olsan farkında hayatın! Dayanamam sonra göbeğine saldırır elim, gerinirsin uyanırsın uykundan, gözlerini aralayıp ''Yine mi sen geldin?!'' bakışını atarsın, hiç umursamazsın beni, uykuna kaldığın yerden devam... Sen yüz verdikçe astarını isterim ben, yaşayan bir canlı olduğunu unuturum da peluş muamelesi yapmaya başlarım bundan sonra... Sen uyurken göbeğindir beni fetheden! Yumuşacık! Tombul!.. Kuyruğun birden sallanmaya başlar; sık ve hızlı... Kızmışsındır, haklısındır da... Ama bilemezsin ne kadar yumuşak olduğunu! Bilirim ki kocaman bir ısırık beklemektedir beni! Ama bırakmam, bırakamam, seni öylece bırakamam, göbeğinle... Tek başına!
''Dur!'' der içimdeki ses, ''Rahat bırak uyusun hayvan!'' Dayanamam... Yumuşacık tüyler, tombul göbek... Yapamam! Gidemem! Arka pati konar yavaşça elime, kocaman bir tırmık beni beklemektedir bilirim! Gözlerin açılır, kulakların geri gider, gözünün yeşili siyaha döner, kısılır alabildiğince! İki minik diş hissederim elimde, minicik ama can acıtan! Hatta bildiğin azıma zıçan! Bırakmam, gitmem, gidemem! Sonuna kadar dururum! Dört patiyi de on sekiz tırnağı da elimde hissederim minik dişlerle beraber! Kızarım birden... Seni sevmeme izin vermediğin için... Seni benim istediğim zamanda sevmeme izin vermediğin için! Kendini hakimim sanıp, keyfin yetince sevdirmek istediğin için... Evde kimse yokken benim kucağımda uyuduğun için kızarım! O an kafana vururum bi'tane! Haksızsındır güçsüz olduğun için! Dünya düzenine uyarım o an bana göbeğini sevdirmediğin için! Durduk yerde uykunu böldüğüm için haklı hissederim ya kendimi acıyorum kendime lan! Senin sevimliliğin, tatlığın en önemlisi yumaşaklığın ve göbeğin karşısında çaresizim ya bildiğin! Bana o göbekle yaptıramayacağın yemek, aldıramayacağın mama yok! Hepsi sana göbek olarak geri dönecek sonuçta... Hele de ben vurunca gözlerini kısıp, sanki başedebilcekmişçesine patini havaya kaldırıyorsun ya o an ''Uuuv'' türü sesler çıkarıp seni kucağıma alıyorum ya işte o an tüm uykun dağılıyor da içinden bana okkalı bir küfür savırıyorsun ya! İşte seni çok seviyorum! İstiyorum ki sonsuza kadar yumuşak ve göbekli ol, hep benimle kal! Ama beni hiç ısırma, tırmalama, istediğimde sevdir, istediğimde uykunu bölme hakkını da ver bana... Nankör olan ben miyim aslında? Normal olan da sen?
Son olarak affet beni... Tüm uyandırışlarım için... Seni hep sevmek istediğim için ama sen her zaman istemediğinde kızdığım için... ''Dargın değilim sadece biraz üzüldüm, hepsi bu.'' Affet beni aslında uykunu kıskandığım, sen olmak istediğim için! Gün olur da kaçarsan bu evden, çok ararsın soğuk kış gecelerinde seni uyandıran bu sevgi dolu manyağı! Ama b.k bulursun orası ayrı! Hadi canım hadii, göbek yoksa yaş mama da yok! Bakma lan bana öyle, dayanamıyorum işte... Dayanamıyorum, göbeğini devirip bakma öyle... Küstüm sana! Sevmeyeceğim bundan sonra seni...
Uuuuv... Gel lan buraya tontobıdığım! Anne kuşum! (Bunlar ne ya, vallahi kediyi yoğun duygularla severken kendisine hitabım bu şekilde gelişti ve de kaldı! Hayvanı ''anne kuşum, tontobıdığım, danammm'' diye seviyorum! :D )