17 Ocak 2008 Perşembe

Mağara

Pencereden baktım ve yarattığımız o ilginç dünya ile tekrar karşılaştım...Bilgisayar oyunları her ne kadar varolandan esinlense de sokaklar arabalar ve hayatımız ne kadar da bilgisayar oyunu özentisi.Yeni şeyler alabilmek için çalışıp para kazanıyoruz ama para şifremiz yok.Mağaralarımıza geri dönsek hayvan postları giysek.Bir ülkenin vatandaşı olmam neden gerekiyor ki.Kendi halimde yaşasam.''höbölö göböle şöböle de köbölö'' diye anlaşsam sizle(hızlı okuyunca gerçekten birşey anlatmaya çalışıyormuşum gibi oluyor).Odamın duvarlarına geyik resimleri çizsem de bi kaç milyon sonra önemli biri olsam enazından...(odamın duvarları=mağara duvarları)Şimdi 4senelik üniversiteler kazanıyoruz bırak geyik çizmeyi integral çözüyoruz adam yerine koyan yok.Gerçi hoş neden çözüyoruz ki.Kendi yarattığımız sanallığı geliştirmek adına yıllarca çırpınıp duruyoruz naptığımızı bilmeden yıllarca çabalayarak.Ama gelip hayatımıza virüs bulaştırıyolar.Siz farkında olmadan kanınızı emip iliğinizi kurutuyolar.Ama siz sadece izliyorsunuz.Kendi hayatımıza bile yön verme yetkisine sahip değiliz.Sadece olan seçeneklerden 1ini seçebiliyoruz.Ama ben tamamını kendim yaratmak istiyorum.Mağaralarımıza geri dönsek dış şekillendiriciler olmadan kendimiz yapsak...

Hiç yorum yok: